
Bir süredir haftasonları İstanbul’da bulunamıyordum. Sonunda ‘Hiçbir Şey Satın Almama Günü’ olan 26 Kasım’da Alper’le komşumuz Abbasağa’yı ziyaret edebildik.
Hava soğuktu. Yere dökülmüş yapraklar tam bir görsel şölen sunuyor diye düşünüyordum ki, belediye görevlileri onları süpürmeye başladılar. Keşke kompost yapmak için kullansalar. Ağaçların yaprakları türlerine göre farklı renkleri almışlardı. At kestaneleri kızıla çalarken, çınarlar yeşilimtırak sarı, ıhlamurlarsa sapsarıydı.
Toprak dün kupkuru, kaskatıydı. Sadece bazı yerlerde bir hayli nemliydi ve buralarda otlar adeta fışkırmıştı. Nedenini anlayamadım. Henüz!
İspinozun ‘çınn’ sesini taklit eden baştankaralar bu sefer beni kandıramadılar. Onlara bir kızılgerdan eşlik etti. Üç yeşil papağan da uzun bir servinin tepesine konup parka hakimiyetlerini ilan ettiler.
Günün sürprizi benim yenidünya olarak bildiğim Malta eriğinin çiçek açmış olmasıydı!




“İspinozun ‘çınn’ sesini taklit eden baştankaralar bu sefer beni kandıramadılar. Onlara bir kızılgerdan eşlik etti. Üç yeşil papağan da uzun bir servinin tepesine konup parka hakimiyetlerini ilan ettiler.” Bu kısmı çok hoş dile getirmişsiniz…
teşekkür ederim :)
nemli alandakiler venus gobegine benziyor;) istanbul’da da var demek papaganlar takipteyim:)
benziyor evet, ama başka bir tür. hangisi bilemiyorum. papağanlar İstanbul’u bastı ;-)
Merak etmeye baslamistim… Yapraklari yerli yerinde biraksalar ve onlar yerinde kompost olsa ne guzel olur degil mi? Canlilarin dogasindakini temizlik ugruna alip goturuyorlar :( Ayrica harika bir kompost malzemesini de yok ediyorlar :(
Kizilgerdan da kendisini gosterseymis ne iyi edermis :) Cok seviyorum onu…
Papaganlar bizim buralardan butun Istanbul’a yayildilar. Havaalaninda gumrukte rehin kalmislar. Bir hayirsever de kafeslerinin kapagini acivermis… O gun bugundur ormani mekan edinmislerdi. Sonra baktim her yerden haberleri gelmeye basladi :) Yesil, gaga kisimlari kirmizi enteresan kuslar. Bir de visneyi cok seviyorlar :) En cok bahcedeki visne agacina geliyorlardi…
:)