
Yılsonu iş yoğunluğu nedeniyle kış mevsiminden ilk yazım çoğunlukla fotoğraflarla (Fotoğraflar: Alper Akyüz) :)
Birkaç gündür yağan karın ardından bugün hava açtı. Fotoğraftan belli olmasa da çoğunlukla güneşli bir hava vardı. Ancak elbette kar soğuğunu da hissettik. Komşumuz Abbasağa’da baştankara ve ispinozlar kalabalıklaşmışlar. Bir yeşil papağan duyup, olağan şüpheli birkaç leş kargası da görmedik değil. Yapraklar birkaç inatçı atkestanesi dışında neredeyse tamamen dökülmüşler. Oysa yapraklarını ilk dökmeye başlayanlar atkestaneleriydi. Karahindibalar çiçeklerini açtı açacak. Kış ortasında tozlaşmalarına kim yardımcı oluyor acaba?
Günün en güzel keşfi ise parkta haftalardır bulmaya çalıştığım fıstıkçamları oldu. Kozalak parçalarını orada burada görüp kendisini bir türlü bulamıyordum! Meğer servilerin arasında saklanıyorlarmış. Hep altlarından baktığım için kızılçam sandığım iki fıstık çamı varmış meğer. Farklı bir açıdan bakınca görece yuvarlak tepe taçlarını fark ettim ve buna da bir hayli sevindim :) Bu arada fıstıkçamlarını saklayan servilerin altından geçerken mazımsı, güzel kokularını duymamak imkansız.






http://www.dmi.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx adresinden üye olarak bilgi alabilmek mümkün sanıyorum. gerçke veya tüzel kişi olabilir deniyor.
Fotograflar cok guzel… Ozellikle de sonuncu!
Kuslarin yemedigi sey ne merak ettim simdi…
Karahindibalarin tozlasmasi ruzgara bagli olabilir mi? Onu da merak ettim…
Bu hafta cok merakli gordum kendimi :P
hm demek bu ağaç mazıymış! biraz tembelim halbuki arasam bulurum ama adını bilmeden taramak zor.. bu çok zarif bir ağaç olarak görünür bana, takılara ve dantellere bürünmüş gibi gözümü şenlendirir hep:) göz dolduran zarif bir kalabalığı vardır..